Hikâyesi iyi olan, en iyi hikâye sahip bilgisayar oyunları oynamayı sevenlerdenseniz bu yazım size göre. İlkokul yıllarımdan beri bilgisayar oyunları ile haşır neşir olan birisiyim. Atari ile başlayan, internet kafe ve oyun salonları ile devam eden sonrasın kendi bilgisayarımı toplayıp en son Xbox ile devam eden bir oyunculuk sürecim var. Bu yazıyı yazdığım tarih itibarıyle Xbox’un yanı sıra RTX 3060 Max p ile hem işlerimi yapıyorum hem de oyun oynamaya devam ediyorum. Eee tabii yıllardır pek çok farklı oyunu oynama şansım oldu. Çok övülen, az bilinen pek çok oyunu denedim. Denediğim oyunlar içerisinde hikâyesiyle beni çok etkileyenler olduğu gibi hayal kırıklığı yaratanlar da oldu. Bir oyunda oyun mekaniklerinin, hikâyenin ve grafiklerin bütüncül şekilde iyi olması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle grafik kalitesi ve hikâyenin iyi olması benim için çok önemli. Oyun ne anlatıyor? Anlattığı şeyi sinematik açıdan bana nasıl sunuyor? Benim için iyi oyunun tanımı bu sorulara verilecek yanıtlara bağlı. Oyun işi de diğer pek çok konu da olduğu gibi zevk meselesi. Ben bu yazıda yapacağım sıralama ve önerileri tamamen kişisel zevklerime göre yapacağım. Yazıda yer alan oyunların sıralaması en çok beğendiğim ve önerdiğim oyunlardan en aza doğru aşamalı olarak ilerleyecek. Dilerseniz başlayalım:
- Red Dead Redemption II
Açıkçası Rede Dead Redemption I’i oynamadan direkt serinin II. oyunu ile seriye başlamış biri olarak kendi açımdan şunu net olarak söyleyebilirim. Hikâyesi, atmosferi, karakterleri, grafikleri ve açık dünyası ile benim için oyun tarihinin en iyi oyunu RDR II’dir. Oyun baştan sona sanat eseri. GTA serisinin yapımcısı Rockstar Games tarafından geliştirilen oyunun yapım maliyeti 500 milyon dolara yakın. Oyun toplam sekiz yılda iki bin kişilik bir ekibin emeğiyle geliştirilmiş. Oyunun hem hikâyesi, hem müzikleri hem de grafikleri muazzam. Oyundaki ana görevlerin dışında hikâyeye etki eden pek çok yan görev var ve bu yan görevleri yaparken detaylar gerçekten vay bee dedirtiyor. Örneğin vahşi batıda doğadasınız ve baş karakterimiz Arthur Morgan ile balık tutmaya gittiniz bir bakmışsınız balık tutarken bir şahin gelip bir tavşanı kapıp götürüyor. Yine aynı şekilde bir başka yan görev sırasında sandalyeye bağlayıp bıraktığınız adamın günler sonra oraya döndüğünüzde sandalyede çürümüş cesediyle karşılaşabiliyorsunuz. Oyun gerçekten muazzam 80 saat boyunca pek çok yan görevi de yapmaya çalışarak oyunu oynadım ve her bölümünden ayrı keyif aldığımı söyleyebilirim. Eğer oynamadıysanız mutlaka oynamanızı öneriyorum.
- Detroit Become Human
Bir oyundan çok interaktif bir sanat eseri diyebileceğimiz Detroit Become Human yakın zamanda bitirdiğim ve çok etkileyici bulduğum bir diğer oyun. Yaptığınız seçimlerin oyuna ve hikâyeye ciddi etkisinin olduğu oyunları seviyorsanız bu oyuna bayılacaksınız. Etkileyici bir senaryosu ve inanılmaz grafikleri olan ve ilk olarak Playstation özel oyunu olarak 2018’de piyasaya çıkan oyun 2021 yılında bilgisayar kullanıcıları için de satışa sunuldu ben de yakın zamanda 10.5 saat süren bir oynanış sonrası oyunu bitirdim. Gerçekten oynarken her bölümünden büyük keyif aldım. Oyunda 2038 yılındayız ve insanlara hizmet amaçlı üretilmiş androidleri oynuyoruz. Bir süre sonra bilinç kazanmaya başlayan androidler özgürlük istiyor ve oyun biz, ahlaki ve etik ikilemler içeren seçeneklere yönlendirerek karar vermemiz istiyor. Yaptığımız seçimler hem insanlığı hem de androidleri etkiliyor. Pek çok felsefi konuya değinmesi ve kaliteli grafikleri ile sizi içine çeken bir yapım. Oyunu bitirdikten sonra ekstralar bölümünde yer alan oyun yaratım sürecindeki videoları mutlaka izlemelisiniz. Yapılan işi ve verilen emeği görünce insanın saygısı bir kat daha artıyor. Oyunu uygun fiyata indirim dönemlerinde Epic Games ya da Steam üzerinden alabiliyorsunuz.
- God Of War
God Of War aslında Playstation özel oyunlarının en önemlisi. Yıllarca Playstation sahibi olmadığım için oynayamadığım oyunu Sony’nin bilgisayar için portlayıp satışa sunması neticesinde yakın zamanda oynamaya başladım. Kratos ve oğlunun türlü yaratıklar ve Tanrılarla savaşı ve yaratılan atmosfer gerçekten müthiş. Özellikle mitolojik karakterler ve Tanrılara ilginiz varsa bu oyunu sevmeme şansınız yok. Oyun mekaniği, grafikleri ve oyundaki diğer mitolojik karakter ve Tanrılarla yaptığınız savaşlar son derece etkileyici. Kratos başlı başına karizmatik bir karakter. Kratos’un oğlu Atreus’a yolculuk boyunca ara ara “Boy” diye seslenişi bile keyif veriyor insana. Zaten bu oyun üzerine çok bir şey yazmama gerek yok. Türkçe alt yazı desteği ile geliyor olması da güzel. Mutlaka oynayın.
- Life Is Strange
Hikâye bazlı ve seçeneklerle ilerlemeli oyunları seviyorsanız Life is Strange muazzam hikâyesi ile tam size göre. Steam kütüphanemde kontrol ettiğimde tüm ek bölümleriyle birlikte 21 saatimi alan bu güzel deneyimin sonunda epey duygu karmaşası yaşamıştım. Oyun boyunca üniversiteye başlayan ve fotoğrafçılıkla uğraşan Max isimli bir kızı oynuyoruz ve onun adına kararlar veriyoruz. Elbette oyun boyunca yaptığımız seçimler ve verdiğimiz kararlar oyunun gidişatına etki ediyor. Oyunun müzikleri, grafikleri vs. oldukça sanatsal ve güzel. Bu oyunda da orijinal Türkçe alt yazı desteği ne yazık ki yok. Bu yüzden internette yer alan gönüllü çevirilerden birini denemeniz gerekiyor. Oyun boyunca bulabildiğiniz her detaya göz atıp her kağıdı okumanızı tavsiye ediyorum. Çünkü pek çok anlamlı şeyle karşı karşıya kalabiliyorsunuz.
- Beyond Two Souls
Fransız video oyun üreticisi Quantic Dream’in Detroit Become Human’dan sonra oynadığım ikinci oyunu Beyond Two Souls oldu. Aslında kronolojik açıdan bu oyun Detroit Become Human’dan daha eski. 2013 yılında Playstation’a özel olarak çıktı. Daha sonra 2019’da bilgisayar sürümü yayınlandı. DBH’yi beğenince bir diğer övülen oyun olan Beyond Two Souls’u da denemek istedim. Açıkçası hikâye güzel ve duygusal olsa da grafiksel anlamada aradığımı pek bulamadım. Yani Detroit Become Human grafik ve kaplamalar açısından çok çok iyi bir işti. Eski bir oyun olması sebebiyle bu oyunda o etkiyi alamadım. Oyunda doğuşta psişik güçlere sahip olan Jodie’nin çocukluğundan gençliğine uzanan bir zaman çizelgesinde yaşananları oynuyoruz. Yine interaktif bir film deneyimi sunan bu oyun mekanik açıdan da DBH’nin gerisinde. Türkçe alt yazı ve menü desteği sunması güzel. Hikâyesi etkileyici ve dramatik. Bu tarz tıklamalı ve ilerlemeli oyunları seviyorsanız deneyebilirsiniz.
- The Wolf Amoung Us
Yine bir Telltale Games oyunu olan ve bence kendine has karakterleri ve yarattığı karanlık dünya ile sizi içine çeken bir yapım. DC dergisinden çıkan Fables adlı seriden ilham alınarak hazırlanan oyunda Fabletown’da geçen bir dizi cinayeti çözmeye çalışan bir kurtadam olan Bigby isimli bir karakteri oynuyoruz. Yozlaşmış bir kasabada aşk, öfke, güç çatışmaları ve çözülmeyi bekleyen olayların içerisinde gizemli ve karanlık bir atmosferde kendimizi buluyoruz. Telltale Games’in The Walking Dead serisi de dahil olmak üzere pek çok oyununu oynamış birisi olarak benim açımdan en iyi oyunlarından birinin The Wolf Amoung Us olduğunu söyleyebilirim. Oyunun maalesef orijinal Türkçe alt yazı desteği bulunmuyor. Gönüllü bir çeviri ekibi tarafından oyuna Türkçe alt yazı hazırlanmış. Bu alt yazıya oyunu satın aldıktan sonra internetten erişmeniz mümkün. Toplam 8.5 saat süre oynayıp bitirdiğim ve oldukça keyif aldığım bir oyundu.
- Tales From The Borderlands
Telltale Games tarafından geliştirilen ve Borderlans evreninde geçen bir point and click adventure türünde sağlam hikâyeli bir yapım daha. Borderlans evrenine aşina olanların seveceği olmayanların ile hikâyesi ile etkisinde kalacağı bir oyun. Yazının başlığında da belirttiğim gibi hikâyesi ile öne çıkan bir yapım. Oyun boyunca Yakışıklı Jack ve Rhys arasında Hyperion şirketinin güç savaşı ekseninde geçen bir senaryoya eşlik ediyoruz. Oyundaki karakterlerin hemen hepsini çok sevmiş ve ilginç bulmuştum. Bazı karakterlerin tuhaf halleri bazı karakterlerin ise alaycı yanları beni etkilemişti. Bu oyunda da yapacağınız seçimler senaryoya etki ediyor. O yüzden vereceğiniz kararlara dikkat etmenizde fayda var. Oyunun orijinal Türkçe alt yazı desteği bulunmuyor.
Benim şimdilik hikâyesi ile ön plana çıkan ve tavsiye edebileceğim oyunlar bunlar. Bu oyunlar dışında bana çok övülen ve denediğim ancak yarıda bıraktığım oyunlar da oldu. Örneğin Brothers A Tale Of Two Sons ve Fahrenheit. Bu iki oyundan ilkini beğenmiştim ancak iki boyutlu olması işi bozdu. Diğerini ise yıllar sonra oynadığım için hikâyesi iyi olsa da grafiklerinin kalitesiz olmasına katlanamadım ve yarıda bıraktım. Yıllar içinde hem bilgisayar hem de oyun konsolu tarafında pek çok oyunu deneyimleme şansım oldu. Sadece aksiyon olsun vakit geçsin diye oynadıklarım da oldu. Bu çok iyiymiş mükemmel bir sanat eseriymiş dediğim oyunlar da. Bu yazımda işte bu sözünü ettiğim sanat eseri gibi olan oyunları paylaştım. Eğer sizin de benzer oyun önerileriniz varsa tavsiyelere açığım bir sonraki yazıda görüşmek üzere.