Türk Eğitim Sistemi ve bu sistemde yer alan sorunlara dair bir yazı yazmaya karar vereli hayli zaman olmuştu. Hatta bu yazıda kullanmayı düşündüğüm bir infografiği bu yazıdan 2-3 ay kadar önce tasarlamış ve kullanırım diye bir kenara yedeklemiştim. Fakat bugün bu yazıyı yazarken Türkiye deki eğitim sistemi yine beni hiç şaşırtmadı ve hazırlamış olduğum infografiğe ekleme yapmamı zorun hale getirdi. Nasıl oldu diyecek olursanız sistem öğretmen olmak isteyen üniversite mezunlarına mülakat şartı getirerek başardı bu işi.

Esasında Türk eğitim sistemi Cumhuriyet döneminden itibaren belli başlı sancılar ve düzenlemeler geçirmiş, günümüzde dahi bu sancılar devam ediyor. Cumhuriyeti kuranlar günün şartlarına uygun bir eğitim-öğretim sistemini Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile 3 Mart 1924 yılında uygulamaya koymuşlar. Hikâyenin buraya kadar olan kısmında hiçbir sorun yok. Esas hikâye bundan sonra başlıyor. Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç’un ortak projesi ve dönemine göre başarılı bir proje olan Köy Enstitüleri projesi ile eğitimde siyaset dönemi başlamış bu ülkede. Sağ cenah komünist yuvası diyerek hücum etmiş ve enstitüler bir bir kapatılmış. Biraz önce bahsettiğim gibi siyaset eğitimde bir virüs halini almaya başlamış. İktidara kim gelirse gelsin kendi eğitim politikasını dayatmaya mevcut sistemi kötüleyip kendi sistemini övmeye devam etmiş. Bugün geldiğimiz noktada yamalı bohçaya dönen Türk Eğitim Sistemini ve bu sistemdeki saçmalıkları anlamanız açısından bir infografik hazırladığımı yazının başında ifade etmiştim. Devam etmeden önce şuraya ekleyeyim, sonra üzerine bir kaç kelam daha edeceğim.

turk-egitim-sistemi-infografik

Bir ülke eğitim sistemini değiştirebilir, revize edebilir, modern çağa uygun sistemleri ve projeleri hayata geçirebilir. Bunda herhangi bir sakınca yahut sorun yok. Ancak ne hikmetse ülkemizde sistemler çağdaş, faydalı yahut işlevsel olup olmadığı kriterine göre değil mevcut siyasi iktidar ya da iktidarların keyfi taleplerine göre şekilleniyor. Öyle olmamış olsa idi aynı hükümet döneminde 3 kez üniversiteye giriş sınavının ve liselere giriş sınavının sistemi değişmez yapboza dönmezdi. Aynı kabineden bir bakan geliyor “Devrim yaptık SBS çok faydalı” diyor, bayrağı teslim ettiği yeni bakan “Devrim yaptık Teog muazzam bir sistem” diyorsa bu sistem kişilere bağlı ve işlevsel olmayan başarısız bir sistem demektir.

Ülke olarak yapmamız gerekenlerin (mevcut siyasiler ve sonra seçilecek olanların) sistemi keyfine göre değiştirmeden, öğrencileri öğretmen ve velileri dumur etmeden eğitimde kaliteyi yükseltmeye çalışmak ve önemli olanın nicelik değil nitelik olduğunu gözardı etmemek diyebiliriz. Yazıyı yazdığım tarih ile infografiği hazırladığım tarih arasında 2.5 ay kadar bir zaman vardı ve sistemin nur topu gibi bir evlâdı daha oldu (Öğretmenlik için mülakat). Bir sonraki yazıda görüşmek dileği ile. Şu videoyu izlemenizde fayda var.

Yazar

Araştırıp incelemeyi, yeni şeyler öğrenmeyi ve bu öğrenme deneyimimi bloğumda okuyucularla paylaşmayı seviyorum.

Yorum Yaz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.