Kategori

Karaladıklarım

Kategori

  Ne güzel çocuklardı o çocuklar öyle değil mi ama ? İnsan ister istemez kendi çocukluğunu hatırlıyor böyle şeyler görünce.Biz küçükken her şey şimdikinden çok daha farklıydı.. Teknoloji bu kadar gelişmemiş en azından gelişen şeyler geç gelirdi ülkemize. 20. asrın çocuklarıydık biz.

Sokakta top oynamayı cam çerçeve indirmeyi sever, saklambaç oynardık köşe bucak. Ucundan kıyısındanda olsa çocukluğu hakiki manada yaşardık. Ekmek öpen çocuklardandık bizler. Hatırlıyorum da yerde bir lokma görecek olsak bisküvi bile olsa üç kere hızlı hızlı öpüp alnımıza götürür ardından yüksekçe bir yere bırakırdık. Allah taş ederdi sonra, onu bulamayanlarda vardı. Hani diyorya şarkı “Biz büyüdük ve kirlendi dünya.” Evet büyüdük ve kirlendi dünya. Yazın bahçelerdeki hortumlarla birbirmizi ıslatır su savaşı yapar, kışın çıkıp doya doya kar topu oynar kızakla kayardık biz. Baharda çağlalara dalar, ham meyveyi koparır dalından ishal edene kadar kendimizi yer dururduk. Bakkaldan sakız çalan arkadaşlarım oldu benim en saf ve çocukça bir hırsızlıkla. Hoş bakkal bilirdi de sakızları alanları ses etmezdi. Bir sakızdan ne olur diyebiliyordu insan. Şimdiki gibi birbirinin yediği lokmaları saymazdı kimse. Varsa yenir yoksa yenmezdi çünkü. Biz televizyonu gören nesildik ama bizim çizgi filmlerimiz güzeldi.

Türkiye’de gönlü zengin insanlar oldukça bu ülke ayakta kalmaya ve aydınlamaya devam edecek. Anadolu Vakfı’nın kurucuları ve Cumhuriyet insanları Kamil Yazıcı ve geçtiğimiz aylarda yitirdiğiniz merhum İzzet Özilhan yukarıda sözünü ettiğim gönlü zengin insanlardan. Bugün bu iki güzel yürekli adamın kurmuş olduğu Anadolu Vakfı Türkiye’nin dört bir yanında okuyan üniversite öğrencilerine burs desteği sağlıyor, Anadolu’nun her köşesine okullar inşa ediyor, ve gençlerin geleceği için onlara çeşitli eğitim seminerleri, mentoring sistemi gibi destekler sunuyor.

İnsanoğlu var olduğundan beri kadınlar her daim toplumlarda bir eşya, bir madde,adeta montunuzu çıkarıp asabileceğiniz bir portmanto muamelesi görmüş ve görmeye devam ediyor. 21. yüzyılın Türkiye’si hatta dünyasının en temel problemi şüphesiz kadınlar, cinsiyet ayrımı, kadının toplumdaki yeri ve önemi. Özgecan’ın öldürülmesi ile ülkemizde kadın gerçeği bir tokat gibi bir kez daha yüzümüze çarptı. Maktül ve katil bu süreçte hiç değişmedi. Türkiye’deki durum gösteriyor ki maalesef bu ülkede bir cins soykırımı mevcut.