Öğrenmenin en önemli süreçlerinden birisi not tutmaktır. Derste, konferansta sunumda, toplantıda kısacası hayatımızın pek çok alanında not tutmamız gerekir. Not tutmak deyince de bir çok kişi dinlediği kişinin her söylediğini birebir yazmak olarak anlıyor ancak doğru olan bu değildir. Ortalama bir konuşmacı dakikada yaklaşık 125 sözcük kullanarak konuşur bunu ne kadar kısaltarak yazmaya çalışsak bile her söyleneni yazmamız olanaksızdır. Sonuç olarak anlatılan konuyu etkili bir şekilde dinleyemeyiz ve elimizde uzun, anlaşılmaz bir metin olur.

Yeni bilgileri öğrenme ve ilerde hatırlamanın en etkili yolu not tutmak ve daha sonra bu bilgileri tekrarlamaktır. Çünkü dinleyerek öğrendiklerimizin yüzde yetmişini bir saat içinde, yüzde seksenini bir gün içinde unutuyoruz. Unutma eğrisini bizim avantajımıza çevirecek en önemli girişim ise doğru ve etkili not tutmaktır. Bu yüzden doğru bir şekilde not tutmayı öğrenmeli ve bunu tüm yaşantımız boyunca uygulamalıyız. En etkili not tutma tekniklerinden birisi Cornell Tekniği’dir. Cornell Üniversitesi öğrencilerinin derslerdeki başarılarını arttırmak adına Walter Pauk tarafından 1949 yılında geliştirilen bu teknik aşağıdaki çizimimde göreceğiniz ve herhangi bir boş kağıda kendinizin de kolaylıkla çizebileceği bir teknik.

Cornell Tekniği ile not alırken dar olarak çizdiğimiz sol sütuna notlarınızı okuduğunuzda size yaptığınız dinlemeleri kolay bir şekilde geri hatırlatacak anahtar kelimeler yazmalısınız. sağ tarafta yer alan geniş sütun ise bizim asıl not tutma alanımız olacak. Geniş olan not tutma kısmına;

  • Grafikler
  • Çizimler
  • Problemler
  • Dinlenenler

gibi kavramları not olarak alabilirsiniz. Cornell tekniği ile yapacağınız not alımlarında üst kısma “konu, tarih, saat, ünite” gibi ifadeleri yazarken alt kısım ise dinleme ve not alma sürecinizin sonunda dinlediğiniz konuyu kendi cümlelerinizi kullanarak özetlemeniz için ayrılmış bir alan. Cornell sistemi notların kaydedilmesinden ziyade organize edildiği bir sistem diyebiliriz. Walter Pauk inşa ettiği bu sistemi 6 adımda şöyle özetler:

  1. Kaydetme (record)
  2. Kısaltma (reduce)
  3. Tekrarlama (recite)
  4. Yansıtma (reflect)
  5. Gözden Geçirme (review)
  6. Örnekleme (sample)

Klasik not tutmanın bazı dezavatajları olabiliyor. Mesela anahtar kelimelerin eksikliği, hatırlamanın daha zor olması, çokça zaman kaybı yaratması ve beynin yaratıcı düşünme yetisine ket vurması gibi. Cornell yöntemi ile daha az zamanda daha sistematik ve akılda kalıcı bir not tutma deneyimi yaşayabiliyorsunuz. İster kağıt kalem isterseniz benim gibi tablet ile not tutuyor olun mutlaka kendinize has pratik bir not tutmak tekniği kullanmanızı tavsiye ediyorum. Benim tercihim Cornell’dan yana oldu. Siz de kendinize uygun teknikleri deneyebilir ve daha kalıcı hatırlama-öğrenme deneyimi yaşatan notlar tutabilirsiniz.

Yazar

Araştırıp incelemeyi, yeni şeyler öğrenmeyi ve bu öğrenme deneyimimi bloğumda okuyucularla paylaşmayı seviyorum.

Yorum Yaz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.