Yabancılara Türkçe öğretimi alanında çalışmalar yaptığım Geçici Eğitim Merkezi kısa adıyla GEM tecrübem 2.5 yıllık bir deneyimin ardından sona erdiği için bu tecrübeleri bloğamda da aktarmak istedim. Öncelikle bilmeyenler için Geçici Eğitim Merkezi (GEM) nedir ? Gemlerin işlevleri neler ? Geçici Eğitim Merkezlerinde hangi öğrenciler eğitim-öğretim faaliyetlerine katılıyor kısaca bahsedeyim:

Geçici Eğitim Merkezleri kısa adyıla GEM Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ülkemizde geçici koruma altında olan okul çağındaki Suriyeli öğrencilerin eğitim-öğretim faaliyetlerine katılımlarının desteklenmesi ve Türkçe öğretimi noktasında faydalı olması amacıyla sığınmacı nüfusunun yoğun olduğu yerlerde açılmaya başlandı.

Benim Geçici Eğitim Merkezleri ile tanışma maceram 2016 yılında Piktes kapsamında Türkçe Öğreticisi ünvanıyla göreve başlamam vesilesiyle oldu. İzmir de Konak Geçici Eğitim Merkezi bünyesinde Suriyeli öğrencilerimizle Türkçe derslerimize başladık ve o günden bu güne mezun ettiğimiz öğrencilerimiz bile oldu. 2.5 yıllık bu serüvenin sonunda Geçici Eğitim Merkezlerinin olumlu ve olumsuz yanlarını gözlemleme şansım oldu. Öncelikle bu denli büyük bir göç ve sığınmacı kitlesini yeryüzünde herhangi bir ülke deneyimlemiş değildir diye düşünüyorum. Ülkemizde bu büyük sınav ve sorumluluk altına girdiğinden beri hem sağlık, hem de eğitim alanında bu kitle için çeşitli projeler üretiyor. FRIT kapsamında projelendirilen ve benim daha önce aşağıdaki yazımda bahsettiğim PICTES gibi eğitim bazlı çalışmalar Geçici Eğitim Merkezleri’nin etkin kullanımına olanak sağladı.

Doğrusunu söylemek gerekirse ilk başlarda çeşitli nedenlerle (TSSB, savaş, göç, sosyo-ekonomik şartlar v.b) öğrencileri motive etmekte çok zorlandığımız bir dönem yaşadık. Bu dönemi öğrencilere sevgi ve şefkat göstererek, onları Türkçe öğrenmeye karşı güdülemeye çalışarak geçirdik. Bol bol oyun ve etkinlik temelli dil öğretimi yöntemleri denemek ve kullanmak zorunda kaldık ki diğer türlü dersleri yürütmek bu kitle için bir hayli zordu. Bugün geldiğimiz noktada ilk başladığımız noktaya göre büyük gelişme gösterdiğimizi ve tüm öğrencilerimizin Türkçe dil yeterliğinin bir hayli arttığını söylemem abartı olmayacaktır. Geçici Eğitim Merkezlerinin artılarını ve eksilerini sıralacak olursam;

+

  • Okullaşma oranı düşük çevrelerde Suriyeli velilerin öğrencilerini bu okullara göndermek istemesi
  • Öğrencilerin kendi akranları ve kültürel bağı olan çocuklarla okula gitmek istemesi
  • Türkçe dışında anadil de diğer derslerin eğitimlerini de alıyor olmaları
  • Gemlere yapılan sosyo-ekonomik yardımların öğrencilerin okula devamını teşvik etmesi
  • Kültürel bakımdan Geçici Eğitim Merkezlerinin Suriyeli ailelere daha çekici gelmesi (dini unsurlar vb)
  • YÖBİS sistemi ile entegre çalışma kolaylığı ve öğrenci takibinin yapılabilmesi.

  • Türkçe öğretimi noktasında büyük sıkıntıların olması (kendi içlerinde anadil konuşma eğilimi v.s)
  • Yalıtılmış bir ortamda Türk çocuklarına temas etmeden eğitim aldıklarından dolayı üst kademedeki sınıflarda devlet okullarına entegrasyon süreçlerinin sancılı olması
  • Geçici Eğitim Merkezlerinden mezuniyetlerde yaşanan karne, diploma denkliği vb sürecin karmaşık olması.
  • Geçici Eğitim Merkezlerindeki esneklik ve iyi niyetin suistimali (öğrencilerin sık sık devamsızlık yapması, sınavlara girmemesi, velilerin toplantılara katılmaması v.b)
  • Gemlerde kapasite ve mali sıkıntıların olması (fiziki ve ekonomik yetersizlikler)

Geriye dönüp baktığım zaman artısı ve eksisi ile Geçici Eğitim Merkezlerini bu şekilde özetleyebileceğimi söyleyebilirim. Türkçenin yabancı dil olarak öğretimi alanında çalışan bir öğretmen olarak benim için oldukça güzel ve önemli bir tecrübe olduğunu söyleyebilirim. 2.5 yılda yaşadıklarımı buraya yazsam roman olabilir. Ülkemiz bu denli büyük bir kitleye karşı her zaman pozitif yaklaşmaya ve çözüm üretmeye gayret gösteriyor. Geçici Eğitim Merkezi projesi de bu iyi niyet göstergelerinden birisi diyebiliriz. 1-2 yıl içinde ülkedeki tüm GEM’lerin varlığı sona erecek ve artık misyonunu tamamlayan bu merkezler kapatılacak. Şu an çeşitli illerde kapatma süreçleri hızlandı ve pek çok ilde kapanmaya başladı bile.

Çalıştığımız ve dokunduğumuz hemen her öğrencide bir nebze olsun farkındalık yahut iyilik bırakabildiysek ne mutlu bizlere. Öğretmenliğin güzel yanı da bu öyle değil mi ? Şimdi yepyeni bir macerada bir devlet okulunda öğretmenliğime devam ediyorum. Umarım bundan sonrası da mesleki haz ve bilgi açısından bana faydalı olur.

Yazar

Araştırıp incelemeyi, yeni şeyler öğrenmeyi ve bu öğrenme deneyimimi bloğumda okuyucularla paylaşmayı seviyorum.

2 Yorumlar

Yanıtla Ergun Kılınç Cancel Reply

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.