Eğitim Reformu Girişimi-ERG tarafından hazırlanan bu raporda ülkemizde sığınmacı nüfusun içerisinde yer alan çocukların okullaşma oranı ve eğitimlerini nasıl sürdürdüğüne dair çeşitli bilgilere ulaşmamız mümkün. Suriyeli Öğrencilerin Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonu Projesi (Pictes) kapsamında görev yapan bir öğretmen olarak alanda yapılan çalışmaları da takip etmeye çalışıyorum. Sivil toplum kuruluşlarının ülkemizdeki sığınmacı nüfusuna yönelik hazırladığı çeşitli raporlar mevcut. Bu kuruluşlardan olan ERG’de önemli bir işe imza atarak bu raporu hazırlamış.


Yukarıdan raporu okuyabilir ve detaylarına erişebilirsiniz. Hazırlanan raporda mevcut durum ortaya konuluyor, Milli Eğitim, STK’lar ve Avrupa Birliği’nin eğitim alanında yapmaya çalıştığı faaliyetlerden söz ediliyor. Ek olarak mültecilerin okullaşma oranları, Suriye nüfusunun kendi içerisinde barındırdığı etnik ve kültürel farklılıklardan söz ediliyor. Şunu herkesin iyi anlaması gerektiği inancındayım: Dünya’nın neresinde olursanız olun savaş kötüdür ve çocuklar günahsız masum canlılardır. Ülkemiz büyük bir sorumluluğun altına girmiştir (Siyasi, iktisadi yahut fikri olarak bu eyleme katılmayabilirsiniz fakat durum şu an bu şekilde) Ülkemizde halihazırda yaşayan savaş mağduru 3.5-4 milyona yakın Suriyeli nüfusun çocuklarının ilerleyen yıllarda “Kayıp Nesil” olarak anılmaması için herkesin üzerine çeşitli sorumluluklar düşmekte.

Savaş mağduru, travma ve kültür şoku yaşayan bu neslin ülkemize adaptasyon sürecinin sancısız bir şekilde ilerlemesi pek mümkün gözükmüyor. Bu hem Suriyeli mülteciler hem de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için zor fakat empati gerektiren bir süreç. Bu çocuklar eğitime, okullara kazandırılmaz ise ülkemizin başına gelebilecek olası kötü durumların hesabını ne siyasiler ne de biz önyargılı vatandaşlar verebiliriz. Organ mafyalarının, uyuşturucu tacirlerinin, terör örgütlerinin fırsat kolladığı ülkemizde bu çocukların bu kötülüklerden uzak tutulmasının tek yolu iyi bir eğitim-öğretim sürecinden geçmelerinin sağlanmasıdır. Şu an ne yazık ki pek çoğu geçim derdine düştüklerinden okula devam etmiyor. Bunun yanında devlet okullarına eğitim almak için diğer öğrenciler tarafından yaşadıkları dışlanma ve aşağılanma süreci sonrasında okulu bırakan öğrencileri de eklersek rakamlar şu an için istenilen seviyede değil.

suriyeli-ogrencilerin-egitim-orani

Suriyeli çocukların Türk eğitim ve kültür sistemine uyumunun sağlanması için geliştirilen projeler önemli elbette fakat aynı zamanda öğrencilerin okula devam etme oranlarının arttırılması gerektiğine inanıyorum. Sahada bu alanda çalışan bir eğitimci olarak devamsızlık sorununa halen çözüm bulamadığımızı belirtmem gerek. İnsanoğlunun öncelikli amacının hayatta kalmak için para kazanmak olduğu bir evrende yaşadığımızı düşündüğümüzde ailelerin çocukları okul yerine çalışmaya gönderiyor olmalarını yadırgamamak gerekiyor. Çocuk nüfusun eğitim eksikliğinin altında yatan ana sebeplerden birisi de ne yazık ki ailelerinin eğitimsizliği. Aileler ile yaptığımız görüşmelerde Türkiye’de kalmak istediklerini ifade ediyorlar ve çocuklarının Türkçe öğrenmesini istediklerini ifade ediyorlar. Gelin görün ki aynı aileler çocukların devamsızlık yapmasına göz yumuyor, okula kalem, silgi, defter, kitap gibi gereçler olmadan çocuklarını yolluyorlar (1 gün öncesinden dağıttığımız halde) Bu da bize gösteriyor ki çocukların eğitiminin yanı sıra anne babaların da bilinçlendirilmesi gerekiyor.

Yazımı noktalamadan önce dikkat çekmek istediğim önemli bir hususta bu çocuklara iyi ve doğru bir din eğitiminin verilmesini gerekliliği. Savaş sebebi ile ülkemize sığınan nüfusun büyük kısmı Müslüman ve dini inançları kuvvetli. Din yeryüzünde en iyi maniple edilebilen ve suistimale en açık unsurlardan birisi. Bugün herkese bela olmuş Daeş, Hizbullah, El Kaide gibi terör örgütleri dini inançları kullanarak insanları saflarına çekme çabasındalar. Bu çocukların bu suistimale maruz kalmalarının önüne geçmek adına elbette hem Milli Eğitim Bakanlığı hem de Diyanet İşleri Başkanlığı gerekli önlemleri almaya çalışıyor ama bu alanda da daha fazla proje ve çalışmaya ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Umarım yeryüzündeki savaşların tümü sona erer ve kimse vatansız kalmaz. Önyargılardan arınıp empati yapabilmeniz dileğiyle, bir sonraki yazıda görüşene dek hoşçakalın.

Yazar

Araştırıp incelemeyi, yeni şeyler öğrenmeyi ve bu öğrenme deneyimimi bloğumda okuyucularla paylaşmayı seviyorum.

Yorum Yaz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.