İhsan Oktay Anar’ın kaleme aldığı “Puslu Kıtalar Atlası” bugüne değin okuduğum kitaplar içerisinde beni en çok etkileyen ve en beğendiğim kitaplar arasında yer edinmiş bir eser. Bloğumda bundan sonra kitap, oyun ve film tavsiyelerimi de paylaşmak istiyorum. Kitap tavsiyeleri kategorimizin ilk konuğu ise Puslu Kıtalar Atlası. Hem postmodern hem de yeni tarihselci unsurları bünyesinde barındıran bu kitabı daha iyi anlamak için öncelikle yeni tarihselcilik kavramı nedir bir göz atmak gerekir diye düşünüyorum.

Yeni tarihselcilik, tarihi, edebi metinler üzerinden postmodern bir bakış açısıyla inceleyen kuramdır. Yeni Tarihselciliğe göre tarih, gerçeklerin aktarılması değil, metinsel bir anlatıdır. Geçmiş, çeşitli somut belgelere dayandırılırsa bile gerçek olmayabilir. Tarih olgusu, tarihi aktaran kişi ve/ya kişilerden bağımsız olarak düşünülemez. Bu yüzden de tarihin gerçekliği aslında metnin gerçekliği ile birlikte işler ve ilerler.

Yazının burdan sonraki kısmı spoiler içerebilir. Kitabı okumayanların dikkatine.


Puslu Kıtalar Atlası aslına bakarsanız “Yeni Tarihselcilik” kuramının tanımına uyan bir kitap özelliğini gösteriyor. İhsan Oktay Anar’ın Kontantiniyesi’nde İhsan Oktay Anar’ın puslu hayal dünyasındaki tarihte geçen romanda yer alan karakterlerin hemen hepsi tarihin sayfalarında şu ya da bu şekilde rol almış kişilerle harmanlanmış vaziyette. Hayali karakterlerinde yanında tarihi şahsiyetler de romanda kendisine yer bulmuş durumda. Örneğin; Aristotales ismi Arap ve Fars kaynaklarındaki okunuş şekli olan “Aristatalis” ismi ile karşımıza çıkıyor. Yine bilim insanı, doktor Bergamalı Galen gibi tarihi şahsiyetlerinde yanında “Rendekâr” ismi ile karşımıza çıkarılan Descartes gibi kahramanları da kitapta görebilmemiz mümkün.

puslu-kitalar-atlasi-ihsan-oktay-anar

Romanımız için başkahramanımız Bünyamin’in dünyayı ve varoluşunu anlama ve anlamlandırma serüveni diyebiliriz. Babası Uzun İhsan Efendi’nin zihninde yarattığı bir dünyayı oğlunun anlamlandırmaya çalışması olarak ifade edebileceğimiz bu yolculukta Bünyamin Konstantiniye’de başına gelen türlü felaketlerle mücade ederken varlığını anlamlandırma çabasına girişiyor. İhsan Oktay Anar’ın akademik kariyerini bir felsefeci olarak sürdürdüğünü düşünecek olursak romanda yer alan felsefik ve mistik unsurların fazlalığı bizi şaşırtmamalı diye düşünüyorum. Bunun yanında Anar’ın Divan Edebiyatı’na olan merak ve ilgisi kitapta kendisine yer buluyor. Ebced hesabı, kahramanlara şiir yazdırırken aruz kusurlarından söz etmesi ve vezin tamamlaya çalışması yine hat sanatından örnekler vermesi bunlara örnek olarak sayabileceğim unsurlar.

Buraya kadar yazdıklarım roman hakkında bilgiler, yazarın üslubu ve kurmaca üzerine bir kaç kelamdan ibaretti. Yazının bundan sonradaki kısmında Puslu Kıtalar Atlası’nı neden okumanızı tavsiye ettiğimden söz etmek istiyorum. Ben kitap okurken bir kitabın bana en çok düş gücü ve düşünme yetisi kazandırmasını seven bir insanım. Puslu Kıtalar Atlası benim gibi hayal ve hakikat arasında yaşayan insanların oldukça seveceği bir kitap bence. Yine tarihe ve mistisizme meraklı, postmodern eserlerden hoşlanan kitapseverlerin mutlaka okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Size pek çok şey katacağını düşündüğüm ve Yahya Kemal’in ” İnsan alemde hayal ettiği müddetçe yaşar.” sözünü size hatırlatacak bir kitap olduğuna inandığım için bu kitabı okumanızı tavsiye ediyorum. Kitapta bir pasaj ile yazımı bitiriyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle.

Ey kör !
Aç gözünü de düşlerden uyan. Simurg’u göremesen de bari küçük bir serçeyi gör. Kaf Dağı’na varamasan bile hiç olmazsa evinden çıkıp kırlara açıl; böcekleri, kuşları, çiçekleri ve tepeleri seyret. Bırak dünyanın haritasını yapmayı ! Daha hayattayken bir taşı bir taşın üstüne koy. Gülleri ve bülbülleri göremeyip gün boyu evinde oturan adam Dünya’nın kendisini hiç görebilir mi ?

Kitabı satın almak isteyenler: D&R, Kitap Yurdu, İdefix ve Babil gibi sitelere göz atabilir, Kitap fuarları ve sahaflarda indirim kovalayabilirsiniz.
Bunun yanında Puslu Kıtalar Atlası’nın yine İletişim Yayınları’ndan çıkan İlban Ertem tarafından hazırlanmış bir çizgi romanı olduğunu da belirtelim ve onu da satın alıp okumanızı tavsiye edelim. 
Yazar

Araştırıp incelemeyi, yeni şeyler öğrenmeyi ve bu öğrenme deneyimimi bloğumda okuyucularla paylaşmayı seviyorum.

1 Yorum

  1. Bu kitabı Uzun zamandır okumaya çalışsam da bir türlü ilerleyemediğim ve içine girmekte zorlanıyorum. Sanırım benim için sembolizm hala uzak olduğundan ve de realist romanlara aşırı bağımlılığımdan okunması çok yorucu ve zor oldu, kitaplığıma zihinsel manada hazır olduğum zaman tekrar başlamak üzere kaldırıyorum. olmadıkça olmuyor.

Yanıtla Ekol Meslek Cancel Reply

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.